Kazak edebiyatındaki hikâyeciliğe Türkiye türkolojisi bağlamında bir bakış
Views: 90 / PDF downloads: 243
Keywords:
Hikâye, Äñgime, Hikâyecilik, Kazak Edebiyatında Hikâyecilik, Sözlü Edebiyat, Yazılı EdebiyatAbstract
Hikâye ya da diğer bir adıyla telaffuz etmek gerekirse öykü, gerçek veya gerçeğe
yakın birtakım olayları ya da kurguları aktaran düz yazı şeklindeki anlatımlar bütünüdür.
Neredeyse her ulusun kendine özgü bir hikâye ve hikâyecilik anlayışı mevcuttur. Her ulus
kendine bir kimlik inşa etmek ister ve bu kimliği oluşturmak için kültürünü bir malzeme
olarak kullanıp çeşitli anlatımlar gerçekleştirir. Bu anlatımlar önce sözlü daha sonra ise
standartlaşarak yazılı bir hâle bürünüp yaşamaya devam eder. Halklar zaman içerisinde
yazılı olarak ilerlettikleri anlatışlarını kendilerinden izler barındıran hikâyecilik temelinde
kalıplaştırmışlardır.
Kazak halkının kültürü, dini ve dili Kazak Türkçesindeki “äñgimeler” üzerinden çok etkili
bir şekilde yansıtılmaktadır. Kazak Türkçesinde “ängime” diye telaffuz edilen kelimenin
Türkiye Türkçesindeki karşılığı “hikâye”dir. Kazak halkının geçmişinde yaşadığı
savaşlardan, kıtlıklardan, kültürel ve milli bilinçlerinden izler taşıyan äñgimeler, bir nevi
Kazak milletinin kimliği niteliğindedir. Kazak ulusunun hikâyeciliği çoğu ulus gibi önce
sözlü edebiyatla başlamış, daha sonra hikâyelerin kalıcı olması bağlamında yazılı edebiyata
geçilmiştir. Bu çalışmamızda Kazak halkının geçmişten günümüze kadar süregelen
hikâyecilik yolculuğu hakkında bilgiler vermek amaçlanmaktadır